Doktorluk kaça ayrılır ?

Romantik

New member
Doktorluk Kaça Ayrılır? Belki Biraz Fazla, Ama Hangi Birini Seçmeli?

Selam forumdaşlar!

Bugün sizlere herkesin az çok aşina olduğu ama gerçekten derinlemesine incelemeye pek de fırsat bulmadığı bir konuyu tartışalım: Doktorluk kaça ayrılır? Şimdi, hepimizin hayatında en az bir kez doktora gitmişliği vardır, değil mi? Hani o "doktor olmanın yüceliği"ne inanıp, ardından başımıza gelen her türlü ağrıyı ve sorunu “bize ne oldu ki, bunu çözebilecek tek bir kişi var: Doktor!” diye düşünürken, işin aslında o kadar çok çeşidi olduğunu fark ettiğimizde neredeyse “Doktorluk neye ayrılmıyor ki?” demek istiyoruz.

Erkekler bu konuya genelde stratejik ve çözüm odaklı yaklaşırken, kadınlar ise biraz daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşabiliyor. Hadi gelin, hep birlikte bu doktorluk dünyasında gezinirken, hangi doktorun hangi sorunu çözebileceğini anlamaya çalışalım. Biraz gülümsemek de serbest!

Doktorluk: Yalnızca Bir Meslek mi? Yoksa Birçok Kimlik mi?

Öncelikle, “doktor” deyince ne anlıyoruz? İnsanları tedavi eden bir sağlık profesyoneli, değil mi? Ancak şu soruyu sormadan edemiyorum: Doktorluk sadece bir meslek midir, yoksa bu işin içinde birçok kimlik ve yetenek mi var? İşte bu sorunun cevabını ararken, doktorluk türlerini eğlenceli bir şekilde incelemeye karar verdim.

1. Aile Hekimi:

Aile doktoru, her evde bir adet bulunması gereken gözde bir doktor tipidir. Onlar çok yönlüdür; çocuk hasta da kabul ederler, yaşlı hastalar da. Hatta bazen birden fazla aileyi tedavi ederler. Erkeklerin bakış açısından, bu doktorlar gerçek stratejistlerdir. Ailedeki tüm bireyleri tanır, hangi ilaçlardan hoşlandıklarını, hangi hastalıkların genetik olduğunu bilir. Özetle: her evde bir tane aile hekimi olmalı diyebiliriz.

Kadınlar ise... Aile doktoruna gelince, onlar için sadece tedavi değil, sohbet de vardır! “Doktor hanım, geçen hafta kızımın okulunda ne oldu, anlatayım” derken, yavaş yavaş tüm mahalleyi anlatmaya başlarsınız. Bir bakmışsınız, aile doktoru aynı zamanda mahalle psikoloğunuz, hayat koçunuz ve bazen de aşk danışmanınız.

2. Kardiyolog:

Bunlar tam anlamıyla kalp krizi geçirecek birinin doktoru! Yani, stresli bir hafta geçiren bir erkek, belki de “kendi kendime iyileşirim” diyerek doktora gitmek yerine “biraz koşmaya başlarım” diyebilir. Ancak kalp hastalıkları ciddi meselelerdir. Kardiyologlar, erkeklerin genellikle çözüm odaklı bakış açısından dolayı sevdikleri doktorlardır. Beni şu kadar koşuya çıkar, sonra sağlığımla ilgilen! diyebileceğiniz birini bulmak oldukça zordur, değil mi?

Kadınlar ise, genellikle empatik bir yaklaşımla kardiyoloğa giderler. Yani, "Acaba kalp sağlığım nasıl?" sorusu, daha çok duygusal bir güven arayışı ile ilgilidir. Kadınların kardiyologlara başvurmalarının altında sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda duygusal bağ kurma isteği de olabilir. Sonuçta, kadınlar doktorlarına yalnızca tedavi için değil, bir tür güven kaynağı olarak da başvururlar.

3. Psikiyatrist:

Evet, kabul ediyorum, bu biraz da kişisel bir öneri olabilir. Ama psikiyatristlerin rolü daha karmaşık ve çok yönlüdür. Kadınlar bu doktoru genellikle, "Ne oluyor bana? Bir şeyler eksik gibi…", diyerek ziyaret ederler. Çünkü duygusal bir çöküntüye uğramış olabilirler ve psikiyatristten alacakları güven verici bir yorum, onları gerçekten rahatlatabilir.

Erkekler ise psikiyatristi genelde son çare olarak görürler. “Hadi ya, delirmedim, sadece biraz stresliyim,” derler. Bu yüzden genellikle önce pratik çözümler ararlar. Ama sonunda bir psikiyatristin kapısını çalmadan da geçemezler, çünkü çoğu zaman stratejik düşünme odaklı erkekler de aslında duygusal çözüm arayışında olabilirler.

4. Diş Hekimi:

Bütün doktorlar arasında en korkulan mesleklerden biri sanırım diş hekimliği. Kimse dişçiye gitmek istemez! Hatta dişçiye giderken “acaba bir öncekiler bana ne yaptı?” diyerek kaygı yaşarız. Erkekler dişçiye giderken oldukça analitik olabilirler: “Hangi dişi çeker, hangisini doldurur?” diye sorular sorar. Ama dişçiye gidişin çözüm odaklı olması, herkesin rahatlıkla kullanabileceği bir dil değildir. Kadınlar ise, dişçiye gitme konusunda duygusal açıdan daha fazla hassasiyet gösterirler. “O kadar da kötü değilim, gerçekten, ama biraz estetik de önemli,” diyerek hem sağlıklarını hem de dış görünüşlerini önemseyebilirler.

Hangi Doktoru Seçmeli? İşte Sorun Bu!

Tüm bu doktor çeşitlerinden hangisini seçmeliyiz? Aslında her doktorun yeri farklı. Ama şöyle bir gerçek var ki, ne kadar çok farklı uzmanlık varsa, o kadar çok farklı ihtiyaç doğuyor. Bir aile hekimiyle başlarsınız, sonra bir kardiyoloğa gidersiniz, ardından diş hekimi ve psikiyatrist derken, bir bakarsınız doktorlar sizin hayatınızdaki yeni sosyalleşme alanları olmuş. Belki de her bir doktor, kendine özgü bir ilişki dinamiği kurar.

Sonuç: Birini Seçmeye Çalışmayın!

Forumdaşlar, doktorluk konusu o kadar çok ayrılıyor ki, aslında birini seçmeye çalışmak bile gereksiz! Her bir doktorun hayatımızda bir yeri var, tıpkı karakterler gibi: Her biri bir rol üstleniyor. Peki, sizce doktorlar arasında gerçekten bir hiyerarşi var mı? Hangisini en çok tercih ediyorsunuz ve neden? Yorumlarda buluşalım, birlikte gülüp geçelim!